| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | suç oluşturan | criminal s. | ||
|
It also requires Member States to create yet more criminal offences to regulate the commercial market. Ayrıca Üye Devletlerin ticari piyasayı düzenlemek için daha fazla cezai suç oluşturmasını gerektirmektedir. More Sentences |
||||
| Genel | suç oluşturan | transgressive s. | ||
| Genel | suç oluşturan | offending s. | ||
| Genel | suç oluşturan | offensive [obsolete] s. | ||
| Law | ||||
| Hukuk | suç oluşturan | punishable s. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | ağır/suç oluşturan ihmal | criminal neglect i. |
| Genel | suç oluşturan davranış | criminal conduct i. |
| Genel | suç oluşturan unsur sürdükçe ortadan kalkmayan illegal muamele | continuing trespass i. |
| Law | ||
| Hukuk | suç işlemek amacıyla gizli ittifak oluşturan şahıs | machinator i. |
| Hukuk | suç işlemek amacıyla gizli ittifak oluşturan şahıs | co-conspirator i. |
| Hukuk | suç işlemek amacıyla gizli ittifak oluşturan şahıs | conspirator i. |
| Hukuk | suç işlemek amacıyla gizli ittifak oluşturan şahıs | plotter i. |
| Hukuk | suç işlemek amacıyla gizli ittifak oluşturan şahıs | conjurator i. |
| Hukuk | suç işlemek amacıyla gizli ittifak oluşturan şahıs | coconspirator i. |
| Hukuk | suç oluşturan adam öldürme | culpable homicide i. |
| Hukuk | suç oluşturan şey | compounder i. |
